Hedef Kitle: Yetişkinler
İçerik Dili:
Özet:
Tahmini Okuma Süresi: 3 dakika
Yetişkinlere mesajımız var!
Bugün 23 Nisan. 23 Nisan kapsamında dün, hatta çok daha öncesinden başlayan etkinlikler devam ediyor. Bu yıl yapılan 23 Nisan etkinliklerini değerlendirmek ve bundan sonraki etkinlik hazırlık sürecini çocuk hakları temelli yürütmek için siz yetişkinleri aşağıdaki adımları hayata geçirmeye davet etmek için bu yazıyı hazırladık.
Çocukların etkinliklere katılırken istekli ve gönüllü olmalarına özen gösterin.
Aldığı rolden hiç memnun olmayan, kendi istemese de ebeveyni heves ettiği için etkinliklere katılan ya da neşeli bir şarkıyı asık suratla söyleyen çocuklarla karşılaştınız mı? Karşılaşmamak için çocuk katılımının da ilkelerinden biri olan gönüllülük ilkesini hayata geçirmeyi ihmal etmemek önemli.
Etkinliklere katılmak isteyen hiçbir çocuğun dışarıda kalmamasına dikkat edin.
Gösteri için gerekli olan kıyafeti satın alamayan, gösteriye çıkarılmayarak ceza verilen ya da herhangi bir özelliği veya koşulu nedeniyle etkinliğe çıkmaması “doğal” kabul edilen çocuklar var mı? Kapsayıcı olmak ve her türlü ayrımcı tutum ve davranıştan uzak durmak sorumluluğumuz.
Hazırlık sürecinden başlayarak çocukların görüşlerini ciddiye almaya ve kararlara dahil etmeye çalışın.
Çocuklar etkinlikte yer almayı, gösteri yapmayı istiyorlar mı? İstiyorlarsa nasıl bir program istiyorlar? Koroda şarkı söylemek, halk oyunu için belirlenen kıyafetleri giymek onlara nasıl geliyor? Kendilerini nasıl daha rahat ve mutlu hissederler? Çocuklara bu ve benzeri soruları sormadığımız etkinliklerimizin çocukları dekorasyon ve maskot haline getirdiğini fark ediyor muyuz?
Gösterilerde kendi heveslerinizi değil çocukların mutluluğunu öncelikli hale getirin.
Çocukken o şiiri okumayı çok istemiş ama okuyamamış olabilirsiniz. En sevdiğiniz şarkıda öğrencilerinizin dans etmesi sizi çok mutlu edecek olabilir ya da okul yöneticilerinin öncelikleri önünüze koyulabilir. Burada şu soru çok kıymetli: Bu etkinlikte kimin mutluluğu öncelikli? Çocuğun üstün yararı ilkesini gözeterek yetişkinlerin çıkarları değil çocukların duygu, düşünce ve ihtiyaçları önceliğiniz olsun.
Performanslarda sonucu değil süreci önemseyin.
İki aydır hazırlanılan dans hareketlerinin unutulmasına, imkanlar elvermiyorsa her çocuğun farklı kıyafetler giymesine ya da çocuklar gösteri hazırlığından yorulduysa stresli bir hazırlık sürecinden vazgeçmeye razı olmalıyız. Son olarak izleyicilerin gördüğüne değil, çocuklarla geçirdiğimiz sürecin bize ve çocuklara olan katkılarına odaklanmak ve izleyicilerin odağını da buraya doğru çekmenin yollarını aramak nasıl olur?
Çocuklardan onay alın ve “hayırları” duymaya açık olun.
Etkinliklerde çocukların çok sayıda fotoğrafı çekilebiliyor, dans gibi beden odaklı performanslarda çocuklarla fiziksel temas kurulabiliyor ya da çocuklar içinde hiç rahat etmedikleri kostümler giymek zorunda kalabiliyor. Bu eylemlerin her birinde çocukların “hayır” diyebilme seçenekleri var mı? “Hayır” dediklerinde bunu dikkate aldık mı? Çocuklar neye “evet” dediklerinin farkında mı? Bu sorulara “evet” diyemiyorsak çocukların haklarını ihlal ettiğimizi fark ederek ihlali devam ettirmeyelim.
Bunlar bizim etkinlik düzenlerken dikkat etmeye çalıştığımız, önemsediğimiz maddeler. Yetişkinlere seslenirken kendimizi de dahil ediyoruz, biz de bu maddelere daha da çok dikkat etmeye çalışıyoruz ve çalışacağız. Sizler hem kendi çocukluk deneyimlerinizden hem de şu an tanık olduklarınızdan buraya eklemeler de yapabilirsiniz, hatta bize yazabilirsiniz.
Bu 23 Nisan’dan sonra çocuklarla birlikte daha keyifli, güvenli, kapsayıcı ve katılımcı etkinlik hazırlıklarının ve etkinliklerin giderek çoğalmasına hep birlikte katkı verebilmek umuduyla.