Skip to main content
İlham Veren Yazılar

Çocuğun Katılım Hakkı Yönünden Kamu Denetçiliği Kurumu

Yazar: 29 Kasım 2020Şubat 13th, 2022Yorum bulunmadı.

Hedef Kitle:

İçerik Dili:

Özet:

Tahmini Okuma Süresi: 8 dakika

Celile Özlem Tunçak, Kamu Denetçiliği Kurumu Kamu Denetçisi

Bu yazı, 22 Kasım 2019’da “Çocuğun Katılım Hakkı: Neredeyiz?” sempozyumunda Kamu Denetçisi Celile Özlem Tunçak’ın yaptığı konuşmanın deşifresinin kendisinden onay alınarak tarafımızca düzenlenmesi ile  hazırlanmıştır.  

Merhabalar,

İsmim Celile Özlem Tunçak, Ankara Üniversitesi Hukuk Fakültesi mezunuyum. Daha önce, serbest avukatlık, kamu avukatlığı, Ulaştırma Bakanlığı’nda bakan danışmanlığı, başbakan danışmanlığı, Sosyal Güvenlik Kurumu’nda genel müdür yardımcılığı, baş hukuk müşavirliği görevlerinde bulundum.  Aralık-2016 tarihinde, Türkiye Büyük Millet Meclisi Karma Komisyonu tarafından seçilerek kamu denetçisi olarak göreve başladım. 

KAMU DENETÇİLİĞİ KURUMU HAKKINDA

Kurumumuz, 2012 yılında kurulmasından dolayı nispeten genç bir kurum olarak faaliyetlerini hızlıca sürdürmektedir. Anayasamızın 74. Maddesinde “ Herkes kamu denetçiliğine başvurabilir.” denilerek kurumumuz anayasal bir kurum olarak tanınmıştır. Ayrıca, 6328 Sayılı Kanunla kurumumuz; “İdarenin her türlü işlem, eylem, tutum ve davranışlarını şikayet üzerine incelemek, araştırmak ve bu konuda idareye önerilerde bulunmakla görevlidir.” şeklinde düzenlenmiştir. 5 kamu denetçisi Türkiye Büyük Millet Meclisi Karma Komisyonu tarafından; baş denetçi ise Türkiye Büyük Millet Meclisi Genel Kurulunda üçte iki çoğunlukla seçilir. Kamu denetçileri 4 yıllık bir görev için seçilen ve ayrıca ikinci bir dönem için de seçilme hakkı bulunan, yeminle göreve başlayan, tarafsız, bağımsız, emir ve talimat almadan Kuruma yapılan  başvuruları incelemekle görevlendirilmiş kişilerdir.

“Kurumumuz, vatandaşla kamu arasında bir köprü vazifesi görmeyi hedeflemekte ve Paris Prensiplerine uygun olarak kurulmuş bağımsız insan hakları kurumu olma vazifesini görmektedir.”

Bize başvuru ücretsiz ve kolay. PTT’den ya da posta yoluyla başvuru yapılabilir. İllerde valiliklere, ilçelerde kaymakamlıklara, kurumumuz adına yazılan dilekçeler bırakılabilir. Başvurularımızı, -daha çok %80 oranında –  https://www.ombudsman.gov.tr/ adresiyle web üzerinden online yolla almaktayız. Yani başvuru yapmanın çok formel bir yanı veya ücreti yok. Bize başvuru yapılması dava açma süresini durduruyor. Kanunla bize tanınan 6 aylık süre içerisinde bu inceleme ve araştırmayı nihayetlendirme görevimiz var. 6 ayın sonunda dava açma süresi tekrar kaldığı yerden başlıyor. O nedenle biz 6 ay içinde sonuçlandırma gayreti içindeyiz. Ola ki inceleme süresi uzarsa zaten başvuranı bilgilendirip kendisine dava açma yolunu hatırlatıyoruz. 

Bununla birlikte, 6328 sayılı yasanın 7. Maddesinde bir kamu denetçisinin kadın hakları ve çocuk hakları ile ilgili görevlendirileceği ve buna göre iş bölümü yapılacağı belirtildiğinden; ben kadın hakları ve çocuk haklarından sorumlu ombudsman/kamu denetçisi olarak görev yapmaktayım. Bu da kanun koyucunun, kadın haklarına ve çocuk haklarına verdiği önemi göstermektedir. 

KAMU DENETÇİLİĞİ KURUMU VE ÇOCUK KATILIMI

“Kurumumuzun bir özelliği de doğrudan çocuklardan başvuru alabilen tek resmi merci olmasıdır. Buradan Çocuk Hakları Sözleşmesi’ndeki 12. Maddede düzenlenen çocuğun katılım hakkı ile uyumlu bir araştırma ve inceleme süreci takip etmekteyiz.” 

Şöyle ki; yetişkin başvuruları için hazırlanan anasayfamızın dışında, Kamu Denetçiliği Kurumunun çocukların kullanımına uygun bir web sayfası var (https://kdkcocuk.gov.tr). Çocuklara özel online başvuru imkanı tanıyan böyle bir mekanizma bizden önceki kurucu kamu denetçileri tarafından kuruldu. Tabii ki çoğu konuda olduğu gibi çocuk alanında UNİCEF ile ortak çalışmamızın neticesinde yine söz konusu çocuk dostu mekanizma da beraber hazırlanmıştır. Bu anlamda biraz sonra anlatacağım çalışmalarla ilgili Nilgün Hanım’a ve onun nezdinde UNİCEF’in bütün çalışanlarına burada teşekkür etmek istiyorum. 

Bununla birlikte, Kamu Denetçiliği Kurumumuzda ve tüm çalışanlarımızda bu farkındalığı oluşturabilmek için kurum içi eğitimlerimiz de devam ediyor. Kurum içerisinde çocuk haklarını inceleyen bir birim oluşturduk. Doğrudan çocuktan gelen ve/veya çocuk haklarını doğrudan ilgilendiren başvuruları inceleyen bu birimde uzman, uzman yardımcısı, sosyal hizmet uzmanı ve psikolog gibi meslek elemanları bulunmakta; söz konusu birimde çocuk haklarını ilgilendiren  başvurular üzerine çalışılmaktadır.

Geçen sene çocuk katılımına yine kendi çalışmalarımızda yoğun bir şekilde yer vererek ve kendi kurum stratejimizle uyumlu hale getirerek aynı zamanda sonraki kamu denetçiliği kurumu çalışanlarına da rehber niteliğinde olabilmesi amacıyla ‘çocuk hakları stratejimizi’ oluşturduk. Sözünü ettiğim çocuk birimimizin çocuktan gelen başvuruları hangi değer veya iş akışlarıyla nasıl değerlendirmesi gerektiğine ilişkin rehber kitapçığımızı hazırladık. Bunun dışında diğer birimlerce de uygulanması için; doğrudan çocuktan gelmese de çocuğu ve çocuk haklarını ilgilendiren konular olduğunda uzman arkadaşlarımızın nasıl bir yöntem izlemesi gerektiğine dair öneriler içeren el kitabımızı geliştirdik.

Ayrıca; Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı’nın koordinasyonunda yürütülen çocuk komitesindeki arkadaşlarımızla yoğun çalışıyoruz. Yerel yönetimlerin çocuk meclislerinde yer alan çocuklarla birlikte çalışmalarımızı ve faaliyetlerimizi yürütüyoruz.

ÇOCUK HAKLARI FARKINDALIĞININ ÖNEMİ 

Ankarada küçük ve butik bir kurumuz. Ama şu ana dek 7800’e yakın başvuru aldık. Ben sizi çok sayılarla boğmamak için çocuk katılımını ön plana çıkarmak istiyorum. Geçen sene 1000’e yakın çocuktan başvuru aldık. Yetişkin başvurularıyla da kurumumuzda 8000’e yakın başvuru oluştu. Geçen yıl hem Kurum tanıtımımızın hem çocuk hakları farkındalığının çocuk dostu yaklaşımla gerçekleştirilebilmesi için “Topluma Erişim Araç Setleri”ni hazırladık. Bu yıl da topluma erişim araç setlerini çocuklarla birlikte çalışarak etkin bir şekilde projelendirmeye devam ediyoruz.

Çocuk hakları stratejimizde de belirttiğimiz üzere, Çocuk Hakları Sözleşmesinin uygulanması, Türkiye’de çocuk haklarına ilişkin farkındalığın oluşturulması, hakların koruma kapasitesinin sürdürülebilmesi, Kamu Denetçiliği Kurumuna duyulan güveni oluşturmak ve arttırmak amaçlarıyla bütün faaliyetlerimizi organize etmekteyiz.

Çocuk hakları farkındalığının oluşması ve çocuk dostu yaklaşım ile, ilgili kamu idarelerindeki idarecilerin  çocuk hakları alanına dikkatlerini çekmeye çalışıyoruz. Çocuk haklarına dair farkındalığın arttırılmasına ilişkin eylemi hayata geçirirken de bu farkındalık ve ince detay ile çalışabilmek ve iyi uygulama örneklerini de görmek gerekiyor.

“Diğer alanlarda yaptığımız çalışmalarda görüyoruz ki Türkiye’de çok güzel kanunlar var ancak alandaki uygulama sırasında bu kanunların uygulayıcının elinde nasıl şekillendiği; bir hamura şekil veren ehilin eğitilmesi, farkındalığının artmasıyla ilgili.”

Bu durumun neticeye nasıl yansıdığını Kuruma yapılan başvuruları inceleme ve araştırma sürecimizde gördüğümüz için hem kamu idarecilerinin farkındalığının artırılması hem de bilinçli uygulamaların yapılması önceliğimiz.

KAMU DENETÇİLİĞİNE BAŞVURU SÜRECİ

Az önce bahsetmiş olduğum çocuk web sayfası üzerinden (https://kdkcocuk.gov.tr) çocuk, başvurusunu yapıyor. Başvuru yaparken herhangi bir konu veya talep belirtmeyerek boş bir şekilde de gönderebilir, önemli değil. Doğrudan bu başvuru bize ulaşıyor. Uzman, sosyal hizmet uzmanı arkadaşlarımız çocuğu arayarak çocukla bağlantı kuruyor. Burada başvurunun boş olması (herhangi bir konu ve talep içermemesi), nitelikli başvuru olması veya bizim görev alanımıza girip girmiyor olmasına hiç bakmadan biz çocukla iletişime geçiyoruz. Çocukla görüşme teknikleri içerisinde yazdığından daha fazlasını veya neyi istediğini anlamaya çalışıyoruz. Gelen her başvuruya arkadaşlarımız dönüş yapıyor. Görüşmelerimiz sonucu; yaptığı başvuruya geri dönülmesinin, bilgilendirilmesinin, kendisinin bir birey olarak kabul edilmesinin ve görüşünün sorulmasının kıymetini çocuğa hissettiriyoruz. Bize güven duymasını sağlıyoruz. Çocuğun sorununu duyduktan sonra arkadaşlarımız ilgili kamu idaresi ile görüşüyor. Bu okul, valilik, Bakanlıklar ya da hastaneler olabilir. Alınan bilgiler tekrar çocuğa aktarılıyor. Dolayısıyla yaptığı başvurunun devamındaki gelişmelerden çocuk haberdar oluyor. 

“Bir kamu idaresi hakkında yaptığı başvuruya ilişkin çocuğa dönüş yapılması ve cevap verilmesi; aynı zamanda çocukta hak arama kültürünün yerleşmesi açısından oldukça önemli.”

Aslında konu bize gelmeden önce idareye başvurulmuş olması gerekiyor. Tabii çocuk idareye başvuramadığı için ilk olarak bize başvurmuş oluyor. Dolayısıyla, çocuklar tarafından yapılan başvuruları, karar türlerimiz arasında yer alan ‘Gönderme Kararı’ aracılığıyla Çocuk Hakları Sözleşmesi’nden bahsederek sorunun niteliğini ve önemini içeren bir yazı ile ilgili ve sorumlu idarelere iletiyoruz. İdareye iletilen kararların çoğu da çözüme kavuşuyor. Diğer taraftan, başvuru konusu, bir yargı kararı ile bağlanmış veya yargıda görülmekte ise; meclisin çalışması gibi bir yasama faaliyeti ise veya özel hukuk alanından iki birey arasındaki bir sorun ise görev alanımızda olmadığından bakamıyoruz.

Çocuklardan şöyle başvurular da geliyor; “Annemle babam kardeşimi daha çok seviyor, beni sevmiyor.”. Gerçekten bu şekilde gelen çok başvurumuz var. Yine de görev alanımızda değil demiyoruz ve sosyal çalışmacı arkadaşlarımız anne-babayı arıyor. Çocuğun içinde bulunduğu psikolojik durumu ve hassasiyeti anne – baba ile görüşüyorlar. Belki o günün koşturmacasında farkında olmadan anne-baba atlamış olabiliyor. Evlatlar arasında ayrım tabii ki olmaz. Çocuğun hissettiği durumun üçüncü ağızdan duyulması etkileyici oluyor. Böylece Çocuk Hakları Sözleşmesi ya da çocuğun durumu ile ilgili bir farkındalık yaratılıyor. Bu şekilde geri dönüşler de yapıyoruz.

Bununla birlikte, çocuklarda bu farkındalığı yaratmak adına Milli Eğitim Bakanlığı ile yaptığımız çalışma sonucunda 5. Sınıf ve lise müfredatı demokrasi ve insan hakları kitabında bizimle ilgili açıklayıcı bilgiler var. Bu sayede ödev mahiyetinde çocuklar bize başvuruyorlar. Tabii ki biz ödev demeden hepsine birebir dönüyoruz.  Ayrıca, UNİCEF ile birlikte çalıştığımız, yine tasarımında ve kullanılan dil konusunda çocukların görüş ve fikirlerine danışarak hazırladığımız çocuk başvurularından esinlenilerek üretilen öykü kartlarımız bulunmakta.

Geçenlerde gazetelere yansıyan “Öğretmenini KDK’ya şikayet etti.” başlığında bir başvuru vardı. Biz başvuruya öğretmeni şikayet olarak bakmıyoruz. Gerçekten öğretmenlerimiz gerek bu çalışmaların yapılmasında gerek çocuklarla ilgili problemlerde son derece işbirliği içinde çalışıyorlar. Çocuk bize başvurduğunda öğretmeninin sürekli aynı kitabı yazdırdığını, yazıyla not tutturduğunu, doğru düzgün ders anlatmadığını, kendisinin dersi anlayamadığını söylemiş. Çocuk sosyal çalışmacımızla görüştüğünde bunu gayet güzel ifade ediyor. 

Biz telefonla gittiğimiz zaman telefon dolandırıcılıkları da çok olduğu için gerek kurumları gerek aileleri Kamu Denetçiliği Kurumu’ndan aradığımızı ikna etmemiz de zaman alıyor; bu da bir mücadele. Yukarıda değinilen başvuru hakkında, okul idaresi de sonradan bizi aramış: “Böyle bir kurum var mıdır?” “Sizde böyle birisi çalışıyor mudur?” diye. Yoğun bir çabadan sonra sonunda okulla iletişim kurabildik. Uzman arkadaşımız kendi elleriyle okulu ziyaret ediyor. Çocuğu buluyor ve rehber öğretmeni bilgilendiriyoruz. Okul idaresini sakinleştiriyoruz. “Gerçekten Kamu Denetçiliği Kurumu, ombudsmanlık var ve çocuktan şikayet alıyor.” bilgisini veriyoruz. “Çocuk bunu bilmiyor ama biz onun şikayetini sizinle görüşmeye geldik.” şeklinde bir yüzyüze görüşme gerçekleştiriyoruz. Gizlilik bizim için çok önemli. Gizli tutulmamış olsa bile eğer çocuğun yüksek yararı gizlilik gerektiriyorsa biz o gizliliğe dikkat ediyoruz. Nihai olarak, başvuru ile ilgili olarak çocukla görüşüldü, rehber öğretmen bilgilendirildi. Çocuk da o zaman “belki değişebilir” diye ikna edildikten sonra bir süre geçti. Konuyla ilgili uzman arkadaşımız tekrar çocuğu aradı. “Memnun musun?” “Öğretmeninin tutum ve davranışları değişti mi?” diye soruldu. O da değiştiğini, son derece memnun olduğunu ve şikayetinden vazgeçtiğini söyledi. Biz de “idare üzerine düşeni yerine getirmiş.” şeklinde not düşerek dosyamızı kapattık. 

Biz diğer başvurularda menfaat ihlalini arıyoruz ama çocukla ilgili, çocuk haklarını ilgilendiren konularda menfaat ihlali aramıyoruz. Çocuğu ilgilendiren konularda siz de bir ihlal gördüyseniz, herhangi bir çocuk hakkı ihlali gördüğünüzde bize başvurabilirsiniz. Çok teşekkür ediyorum.